NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF’İN 2.DEVAM SAYFASI:
(287) - قال
عبيدالله:
وأخبرتني أن
ابنها، ذاك،
بال في حجر
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. فدعا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بماء
فنضحه على بوله
ولم يغسله غسلا.
{ }
UbeyduIIah şöyle demiş :
Ümmü Kays bana haber verdiki,
Bu oğlu Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kucağına bevletmiş de, Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) su isteyerek çocuğun bevlinin üzerine serpmiş ama onu iyice
yıkamamış.
İzah:
Bu hadîsin birinci
rivayetini Buhâri «Kitâbü'l-Vudu»'da, diğer «Sünen» sahipleri
«Kitâbü't-Tahâre»'de tahric etmişlerdir. İkinci rivayetini Buhâri, Ebû Dâvud ve
Nesâi «Kitâbü't-Tıb»'da tahrîc etmişlerdir.
Üd-ı Hindi:
Hindistan'dan getirilen güzel kokulu bîr ağaçtır. Hafifçe acılığı vardır. Suyu
içilirse mide zaafına, karaciğer ve bağırsak ağrılarına iyi geldiği söylenir.
Buna Kust dahî denilir.
İbnü Arabi diyor ki;
«Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ûd-ı Hindî'de yedi şifâ olduğunu söylemiş.
Bunlardan yalnız ikisini bilIdirerek geri kalanını ya öğrenilmeye havale etmiş,
yahut meşhur oldukları için zikretmemiştir. Doktorlar bunda birçok faydalar
olduğunu söylemişlerdir.
Burada şöyle bir sual
hatıra gelebili : Ûd-i Hindî'nin faydaları çok olduğuna göre bu hadîste yedidir
diye tahsis buyurmanın hikmeti nedir? Cevâb: Yedi şifâyı Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) vahy suretiyle bilmiştir. Geri kalan fâideleri ise tecrübe
ile anlaşılmıştır. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yalnız vahiyle bildiklerini
söylemiştir. Şöyle de olabilir. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ûd-i
Hindi'nin lüzumlu olan faydalarını söylemiş, o anda söylenmesine hacet
olmayanlarını söylememiştir. Hadîs-i şerifin geri kalan hükümleri önce
görülmüştü.